Batı müziğinin vazgeçilmezi olan bu zil, hafif ve ince sesi ile sizleri de etkisi altına alacaktır.
İlk defa 15. yüzyılda yapılmış ve klasik batı müziğinde Batı Avrupa'da 18. yüzyılda bir moda olan Yeniçeri mehter müziğine benzeyen çok vurmalı çalgılar kullanılması ile özellik kazanan kompozisyonlarda çok kullanılmıştır. Wolfgang Amadeus Mozart, Joseph Haydn ve Ludwig van Beethovenüçgen çalgıyı eserlerinde ritim sağlamak için tutumlu bir şekilde kullanmışlardır.
Bu çalgınin modern şekli, üçgen şekline bükülmüş, iki köşesi biraz yuvarlanmış ve bir köşesi birbirine değmez şekilde açık olan bir yuvarlak kesitli metal, genellikle çelik, çubuktan oluşur. Bu üçgen çalgı üstündeki köşede ilmik yapılmış bir çeşit katgut, ip veya tel ile havada tutulabilir. Genellikle kısa bir metal değnek şeklinde tokmak ile vurularak çalınır. Bir vuruş yüksek, tiz tınlayan bir zil çalar notası verir. İstenirse bu tınlama çalgı üzerine elle dokunularak kontrol edilebilir.Genel olarak günümüzde üçgen çalgı üç kenarı da eşit uzunlukta üçgen şekildedir. Fakat daha erken zamanlarda iki kenarı eşit üçgen çalgı da yapılmış ve kullanılmıştı. Bu şekil üçgen çalgılarda alt taraf tınlama yapmaktaydı.